1 Mayıs 2013 Çarşamba

Sen beni de Fazıl Say


Tamam şimdi tescillendi mi? Yani Fazıl Say "toplumun bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılamak" suçunu işledi mi? Cezasını da aldı mı 10 ay hapis olarak?
Tamam şimdi rahatladınız mı peki? Dindar Müslümanlara soruyorum, huzur buldunuz mu arkadaşlar? Dini değerleriniz, bir Hayyam dörtlüğü paylaşımının bir daha paylaşılması suretiyle aşağılanmış meğer, mahkemeyle tescillendi işte, peki şimdi dini değerleriniz kendini yüceltilmiş hissediyor mu? 


Hükmün ayrıntısı önemli değil biliyor musunuz? Yani yok bir daha tekrar ederse şu olacak, yok şu yok bu... Bunlar koskocaman bir hikaye, bunu biliyorsunuz değil mi?

Öyle kallavi bir mesaj verdiler ki, bu kadar olur.
İnanç söz konusu olduğunda ağzınızı açmayacaksınız! Ya bizim istediğimiz gibi sadece övmek için biat için açacaksınız ya da susacaksınız! Eleştirmek yok! Sorgulamak yok! İroni yok! Dimiz de dinimiz!
Anladık mı bunları? Aldık kabul ettik mi? 
Tamam şimdi benim gibi "Sen Beni de Fazıl Say" diyenleri ne yapacaksınız? Susalım mı hepimiz, ne yapalım bir söyleyin. Aman dinimiz eleştirildi, aman kutsalımız kutsal kabul edilmedi, aman bizim sayımız çok fazla olduğu için bizim inandığımız her şey doğrudur o yüzden herkes buna uymalıdır uymayan da uysun uyusun ya gitsin ya ölsün ya da hapsedelim… Laf laf laf... Ne olacak peki? 
İnançsızlık ve İfade Özgürlüğü artık yan yana gelemeyecek. Bu devasa bir mesaj ve devasa haksızlık. İfade özgürlüğünün beyin ölümü, düşünce özgürlüğünün gaspı… Başka da bir şey değil.
Gurur duyun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder